ibn-ü Mace'nin rivayetine göre:"Yedi kat sema ve yedi kat yerleri kürsi kuşatmıştır."
İkrime(r.a.) rivayet edilen hadisi şerifde:
" Güneşin nuru,Kürsi'nin nurunun yetmiş cüz'ünden bir cüzdür. Kürsi'nin nuru ise Arşın nurunun yetmiş cüz'ünden bir cüzdür. Hamele-i Arş( Arşı yüklenen Melaikeler) arasında yüzkırk tane hicab vardı. Bunların yetmişi nurdan, yetmişi karanlıktan dır.Her hicabın arası beş yüz senelik mesafedir.Eğer Arş-ı azamla Küsi'nin arasındaki hicablar olmasa ,di, Kürsi'deki melaikeler Arş'ın nurundan yanardı" buyurmuşlardır.
Yedi kat sema ve yedi kat yer,arşın yanında kaybolur.LAteşbih Arş-ı Azam Cenab-ı Ecelli Âlâ'nın sarayı gibidir.Emri oradan verir, emr-i ilahi, Kürsi'nin üzerine indiği vakit,mermer üzerine düşen ağır altın zincirin ses yaptığı gibi ses yapar. Kürsi'deki melaikeler,Cenab-ı Ecelli Âlâ'nın emrinin azametinden ve bu sesin şiddetinden bayılırlar,ayıldıklarında arştaki melaikelere sorarlar" Rabbiniz ne emir buyurdu?" Onlar cevaben; "Hakkı ve doğruyu emir buyurdu" derler.Cenab-ı Ecelli tehaya, sidretil müntehadan, yedinci kat semaya gelir.Böylelikle Cenab-ı Ecelli Ala'nın emrr-i ilahisi, oradan sidret-il müntehaya, sidretil müntehadan, yedinci kat semaya gelir.Böylece Cenab-ı Ecelli Ala'nın emr-i ilahisi, bütün semalardan geçerek dünyaya gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder